yerelhayat @ hotmail.com

Hiç sevmedim dalından kopmuş yaprak gibi rüzgara kapılmayı. Alışılmış, sıradanlaşmış, ruhsuz bir şekilde hatır sormayı. Hele hele beynamazın “hayırlı cumalar” muhabbetini, fırsatı olsa Müslümana oruç tutturmayacak adamın “Ramazan Bayramınızı Tebrik Ederim” sahtekarlığını. Uzun lafın kısası elimde değil, hiç sevmedim insanoğlunun iki yüzlülük edebiyatını. Tüm yarışmacı arkadaşlara başarılar dileyip, rakiplerini alaşağı edebilecek herşeyi ama herşeyi yapabilecek sözde insanı. Biliyorum, birileri yine ayar olacak ama elimde değil, sevemedim riyakarlığı.


İşte bu yüzden “tüm meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü tebrik ederim” demeyeceğim.
Hukuku katleden, adaleti yerle bir eden Avukat’ın, Avukatlar Günü Kutlu olmasın kardeşim. Evladını mizana hazırlamayan annenin Anneler Günü, babanın Babalar Günü, kutlu olmasın kardeşim. Gazetecik mesleğine gelince; sağcısı, solcusu, dinlisi, dinsizi farketmez, HAKİKATİ KATLETMEDEN işini yapan, menfaatini değil, hakikati önceleyen; şayet inanıyorsa yazdığı her satırın mutlaka hesabını vereceğinin şuurunda olan tüm meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun.


Bana gelince; bu yazdığım satırların da hesabının sorulacağını biliyorum. Bazen Hakk söyleyeceğim diye sözü abartmış olabilirim, Allah beni affetsin.