Bizim için bu anılardan biri de Türkiye'den Diyanet tarafından görevli olarak Hacca gönderilen ilk Çocuk Doktoru olan Doç. Dr.Ahmet Güzelçiçek ile tanışmak oldu.
Elinden Arap kardeşlerimizin kahve ikramını içme fırsatı bulduğumuz Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr Ahmet Güzelçiçek, tam bir Beytullah sevdalısı. Oda ve yol arkadaşımla birlikte Beytullah'ta gezinirken bir Arap aile hacılara kahve ikram ediyordu. Ahmet Bey'de onlarla birlikte ikram işine yardım ediyordu. Çok güzel konuştuğu Arapçasıyla kendisinin aileden olduğunu düşünmüştük ki, bize dönerek Türkçe, "Hacı abiler buyrun!" diyerek kahvelerimizi uzattı. Şaşkınlığımızı görünce de gülerek, "Ben de sizdenim" dedi ve ayak üstü kahve sohbetimiz başladı...
Arap kahvemizi yudumlarken Hacca nasıl geldiğini sorduğumuz Harran Üniversitesi Tip Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ahmet Güzelçiçek, gözleri parlayarak heyecanla anlatmaya başladı:
"2009 yılında Umre'ye geldim. O gelişimde en çok ettiğim dua, "Ya Rabbim! Bu topraklara tekrar gelmeyi nasip et!" duasıydı. 2011 yılında eşim ve çocuklarımla geldik. O zamanda duam değişti ve "Ya Rabbim! Hacc etmeyi de nasip et!" diye dua ettim. 2012, 2013 ve 2014'te Diyanete sağlık görevlisi pratisyen hekim olarak görevli gelebilmek için baş vurdum fakat nasip olmadı. 2015 yılında eşimle birlikte Hacc kurasına katılmak için kayıt yaptırdım 9 yıl oldu ama çıkmadı.
Bu yıla geldiğimizde bir arkadaşım Diyanet'in Kutsal Topraklara çocuk doktoru götüreceğini söyledi. Müracaatların son günü 3 arkadaş birlikte İstanbul'a gidip başvurumuzu yaptık. Mülakatı kazandım ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin Diyanet tarafından Hacc vazifesinde görevvlendirilen ilk çocuk doktoru olma hakkını kazandım. Şunu söylemeliyim ki, özellikle bu yıl bu topraklara gelmek için içimde aşırı bir arzu vardı. Bu yüzden gittim bir yıllık ticari vize aldım. Gerekirse kendi imkanlarımla çıkıp gelecektim. Diyanet tarafından görevlendirilince ticari vizeye de gerek kalmadı, Diyanet ile birlikte buradayım Elhamdulillah. Şunu özellikle tekrar müşahade etmiş oldum ki, siz bir şeyi bütün kalbinizle isterseniz, Allah size bir şekilde nasip ediyor."
Ahmet Hoca'yı dinledikten sonra Hacca gidebilmiş olmanın çok özel bir mutluluğunu hissettim. Memleketimiz çok güzel insanlarla dolu. Allah, bu güzel insanların sayesinde bizlere de nefes alma fırsatı veriyor belkide. Üniversite Hocalığının kibrinden eser olmadığı gibi aksine Beyrtullah'ın bir köşesinde sırf dillerinden anladığı için insanlara kahve ikram eden Arap kardeşlerimizin hizmetinde, onlardan biri gibi yoldan geçen hacılara ikram etme derdinde. Oysa öyle insanlar tanıdık ki şu üç günlük dünyada küçücük bir dünyalıkla küçük tepeleri ben yarattım havasında.
Sağolsun Ahmet Güzelçiçek hocam, iyi ki tanıdım. Allah ömrüne hayır ve bereket ihsan eylesin...