Yaşadıklarının verdiği acıları yüzünde görmek mümkün olan bir vatandaş, patates almak için manava gitmişti. Manava patatesin kilosu kaç para diye sordu. Manav, 5 lira olduğunu söyledi. Üzerinde 2 lirası vardı. Manava 2 Lİraya yarım kilo verir misin? diye sordu. Manav, küçümseyen gözlerle baktıktan sonra, "Git be kardeşim! Bugün zaten dilencilerle uğraştım. Patatesleri çöpe atarım yine de sana satmam, dedi. Bu durumu gören adamın küçük kızı, gözyaşlarıyla babasının yanına gelerek, elinden tuttu ve "Hadi gidelim baba! Bugün yemek yemesek de olur." dedi.
Adam, çok hüzünlü bir bakışla kızına bakarken aniden burnundan kan geldi ve nefessiz kalarak yere düştü. Yoldan geçenler etrafına toplandı ve birkaç dakika sonra bölgedeki özel muayenehanesinden bir doktor geldi. Adama baktı, stetoskopla kalbini dinledi. Mahsun bir şekilde toplanmış insanlara baktı ve "Allah rahmet eylesin, ömrü bu kadarmış" dedi. Kızı babasının ölüm acısıyla bayıldı. İnsanlar üzüntü ve merhametle ölmüş adama baktılar. Onu bir arabaya bindirip götürdüler.
İnsanlar çekilince doktora sordum: "Sizce neden ölmüş olabilir?" Doktor; "Şiddetli sinirsel ve psikolojik baskıya maruz kalmış. Bu da tansiyonunu önemli ölçüde yükseltmiş olmalı. Bunun neticesinde iç damar patlaması gerçekleşmiş olabilir. Rahmetli adam, kızının gözyaşlarını görerek öldü. Manav, insanlıkta kardeşiydi ama ona merhamet etmedi. Aksine kızının yanında küçük düşürdü ve adamcağız üzüntüden öldü. Bu ölümle, kendisine insanların dünyasından daha merhametli olabilecek başka bir hayat için bu dünyayı terketti.
Hasbünallahü ve nimel vekil, Fakirlerle olun! Onların aleyhine olmayın!