METİN MUTİ HAKKA YÜRÜDÜ


Pendik Milli Eğitim Camiasından bir yıldız daha kaydı.
Pendik Lisesi emekli Müdür Başyardımcısı Metin Muti, Hak’ka yürüdü.
Metin Muti, 170 boylarında 60 kilo ağırlığında, buğday tenli, gözlüklü ve güleç yüzlüdür. Karadeniz'in hemen her özelliğini üzerinde taşıyan Metin insan sevgisiyle bilinir. Cadde boyunca herkesle selamlaşıp, bir iki dakikada olsa sohbet eder.
Metin Muti ile son birkaç yıldır, hemen her gün birlikteyiz. 16 Mart 2024 Cumartesi günü saat 16.00 sıralarında Metin Muti’yi aradım. “Metin! Neredesin? Ne yapıyorsun?” “Hocam! Evden çıktım 20-25 dakika sonra Çarşı Cami’de olurum.” dedi.


Saat 16.30 civarı Metin ile Çarşı Cami önünde buluştuk, sahildeki parti propaganda çadırlarına gidip, bir iki çadıra: "Hayırlı olsun, kolay gelsin." diyerek bir iki tur attık. "Ne yapalım?" diye birbirimize sorup, oruçluyuz, bir şey yiyip içemiyoruz ama iftar saatine kadar tavla oynayabiliriz diyerek Nihat'ın Kafe'sine gittik. Metin tavla oynamayı sever, tavlayı da çok güzel oynar. Bir masa etrafına oturup, beş seyirci eşliğinde iki üç parti tavla oynadık. Saat 18.30'da İftar vakti geliyor deyip, kafeden çıktık. Çarşı Cami'ye doğru yürürken kulaklarımıza bir müzik sesi geldi. Ses İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ramazan etkinlikleri kapsamında organize ettiği mızıkacıların sesiydi. Ben Mustafa, Aşken ve Eşref Bey sahile sesin geldiği yöne doğru döndük, Metin: "Evden siparişler var, ben bir şeyler alacağım." diyerek, sağa dönüp, İstasyona doğru yürüdü. Arkasından: "Metin Bey! Nereye? Bugün birlikte İftara gideceğiz.", "Beni bugün bağışlayın, evden siparişler var." deyip istasyona doğru yürümeğe deva etti.


1950 doğumlu
Metin Muti 1950 Artvin Hopa doğumludur. 1957 yılında ilkokula başlayan Metin Muti, 1972 İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya bölümü mezunudur.
Adliye’de memur
Hak ve hakikatin peşinde koşan Metin Muti’nin ilk işi İstanbul Adliyesi'ndedir. 1972 Eylül’ünde adliyede memur olarak işe başlayan Muti, bir iki duruşma, bir iki olay sonra: "Bu iş bana göre değil. Ben öğretmen olup, vatana millete hayırlı çocuklar yetiştireceğim " diyerek, Milli Eğitim’e müracaat eder.
Coğrafya öğretmeni
Şile İstanbul'da yeşilin denizle buluştuğu eşsiz güzelliklere sahip, küçük bir kasabadır. Metin Muti: 21 Nisan 1978 günü bakanlıklar arası yatay geçişle İstanbul Şile Yeşilçağ Ortaokuluna Sosyal Bilgiler öğretmeni olarak atandığında çocuklar gibi sevinir. 1984 yılında Coğrafya öğretmenliğine geçen Muti, Pendik Lisesi'ne atandığında yeni bir döneme balar. Pendik büyük bir yer, Pendik Lisesi eski bir okuldur. 93’te müdür yardımcısı, 97’de Müdür baş yardımcısı olan Muti; İyi bir öğretmen çok iyi bir idarecidir. Hemen her öğrenciye dokunan her öğrenciyle güzel bir anısı olan Muti, kısa bir süre sonra öğrencilerin babası olur. 1998’de emekli olup, özel sektöre geçen Muti; Çözüm, Eryetiş ve Zirve Dershanesinde idareci ve öğretmen olarak çalışır.


İyi bir öğretmen
Okul müdürü, öğretmen arkadaşları, öğrenci ve veliler tarafından çok sevilen Metin Muti, iyi bir öğretmen ve çok iyi bir yöneticiydi. Muti gözünde her çocuk değerli, her çocuk başarılıdır. Çocuğun başarması için de, öğretmen çocukları sevmeli, sabırlı, anlayışlı, hoş görülü ve fedakâr olmalıdır. Bu anlayışla öğrencilerin gönlüne giren Meti Pendik'in efsane hocalardan biri olur.
Atatürkçü
Atatürk’ü ülkenin kurucusu, ülkenin çimentosu olarak gören Metin Muti, Atatürk’ü çok sever. Atatürk gibi Türk, Atatürk gibi devrimci, Atatürk gibi halkçı ve Atatürk gibi çalışkandır. Bir dönem Pendik Atatürkçü Düşünce Derneği başkanlığı yapar. Her hafta bir konferans veya seminer organize ederek Pendikli gençleri Atatürk’le buluşturur.
Sosyal demokrat
Hemen her gün bir iki gazete okur, Tv haberlerini dinleyerek günlük olayları takip eder. Problemlere çözüm önerileri sunar. Gazetelerdeki bulmacaları çözerek sürekli kendisini geliştirir. Fakir ve fukaranın yanındadır. Pahalılığı, yoksulluğu hep eleştirir. Ona göre gelişme: İlimle, üretimle olur. Okulların kalitesi arttırılmalı, yeni işyerleri açılmalı, köylü tarlasını ekip biçmeli, hayvanını yetiştirmeli, ülke geliri ülkede yaşayan herkese eşit olarak dağıtılmalıdır.
Güzel giyinir, güzel konuşur
Her gün başka bir elbise ile sokağa çıkan Muti, güzel giyinir, giydiğini yakıştırır. Hoş sohbet ve nüktedandır. Sözünü budaktan esirgemez, doğru bildiğinden şaşmaz. Yalandan ve dolandan, hile ve tuzaktan uzaktır. “Kral bir çay” eşliğinde yapılan sohbette zaman su gibi akıp, gider.

Kitap okur
Ülke derdiyle dertlenen Metin, eline geçirdiği her kitabı okur, Bir gün roman, bir gün tarih, ne bulursa okur. Okuduklarını bir biri ile karşılaştırıp, arkadaşlarına anlatır. Spor yapar, maça gider, sahada top koşturur.

 


Tavla ustası
Nihat’ın Kafe’sinde tavla turnuvaları organize eden Metin Muti’nin, tavla maçları oldukça heyecanlıdır. Hasan ve Zamir Beyle oynadığı oyunlarda her hamlede rakibin bir pulunu kırıp, oyuna farklı bir heyecan ve anlam getirir. “Sen de, beş de”, “Gela” sözü Muti'nin tavla oyununa kazandırdığı bir hediyedir. Her hamlesi hem rakibe hem de seyircilere büyük zevk ve heyecan verir.
Yiğit ayakta ölür
Her gün birlikte İstasyona kadar yürüdük. O gün yürümedik. Metin, bizden ayrıldıktan bir iki dakika sonra 50 metre kadar ilerde Vakıf Bank önünde durdu. Başından ayaklarına doğru inen bir hisle ellerini ağaca uzatıp, elinden aldığı destekle yavaş yavaş yere inerek, ruhunu Allah’a teslim eder. Metin Muti’nin dudaklarından dökülen sön söz, eşinin adı "Nursel" ve “Allahuekber" sözüdür. Hemen orada ve Pendik Devlet Hastanesinde Metin Mutiyi hayata geri döndürmek için doktorlar çok uğraşırlar ama sözünün eri Metin: "Allah'tan geldik, Allah'a döneceğiz." diyerek, sessiz sedasız hayata veda eder. Yatakta değil, ayakta ölür.
Ah Metin!... Yaktın bizi. Hani az önce şek şakrak şakalaşıyorduk. Hani yarın hep birlikte iftar yapacaktık? Ne oldu şimdi? Pendik'te yas, Pendik'te hüzün
İyi bir insan, iyi bir eş, iyi bir baba ve iyi bir öğretmen olan Metin Muti; Milliyetçi, Atatürkçü, Sosyal demokrat, Türkiye ve Türk sevdalısı, Pendik Milli Eğitim Camiasının göz bebeği, nükte, zarafet ve nezaket sahibi, güzelin ve doğrunun takipçisi, özü sözü bir güzel bir insandı.

 


Merhum Metin Mutinin aziz naaşı 17 Mart 2024 Pazar günü saat 17.00'de Pendik Lisesi'nin bahçesine getirildi. Hemen her renkten yüzlerce insanın katıldığı törende Muti ailesi, öğretmen, öğrenci, iş ve siyaset dünyasından yüzlerce insan yan yana durdu.


Pendik lisesi emekli öğretmeni Zülkarni Gedik ve İmamın kısa birer konuşma yaptığı törende göz yaşları sel oldu. Muti, Hopa’da kılınan cenaze namazı sonrası dua, tekbir ve gözyaşları arasında toprağa verildi.
Pendik; Metin Muti’nin aramazdan ayılması ile bir değerini daha kaybetti, Öğretmenler yetim ve öksüz kaldı.
Mekânın cennet bahçelerinden bir bahçe olsun, hakkını helal et arkadaşım.
Muti ailesine ve sevenlerine baş sağlığı ve sabırlar dilerim.
Mustafa Telli