Kendince milyonların temsilcisi olan oldukça aktif, heyecanlı ve çevresi çok geniş bir kardeşimiz 80'e yakın telefon numarası göndermiş. Telefonuma baktım, numaraların bir kısmı varmış, bir kısmı yokmuş. Tabi olarak bazı isim ve numara gözükmedi. Yanlış anlamaya sebebiyet vermemek ve güven vermek için önce selam vererek kim olduğumu tanıttım. Akabinde kardeşlerimizle usulüne uygun bir şekilde tanışma gerçekleşti. Hepsi halis oldukça iyi niyetliler. Karşılıklı güven sağlanınca ne iş yaptıklarını, nerede oturduklarını, tahsillerinin ne olduğunu sordum.

Kimi selama, selamla karşılık vererek dönüş yaptı, kimisi dönüş yapmadı, kimisi bende selamdan rahatsız olmuş hissi uyandırdı. Ama dönüş yapanların büyük çoğunluğu meğer ki parti başkanıymış ya da partilerin üst kesiminde görevliymiş.
Partinizin amacı nedir? Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Nasıl bir görüş ve düşünceye sahipsiniz? Türkiye'de neyi eksik gördünüz de onu gerçekleştireceksiniz? Halkın size oy vermesi için gerekçenin nedir Türkiye'deki gözükmeyen gizli iç ve dış mihraklı problemleri, dokunanları yakan sistemden kaynaklı kangren olmuş problemleri ve ümmetin problemlerini, dünya sorunlarını çözmek için ne tür programınız var? diye sordum.

Verilen cevapları bir bilim adamı olarak; açık uçlu soruların altında özetledim. Analiz edince ülkücülüğün 10-15 tonu, ılıman islami düşüncenin 7-8 tonu, ulusal milliyetçiliğin 5-6 tonu mevcuttu. Büyük çoğunluğu askeriyeden emekli olmuş asker kökenli veya geçmişte MİT ile ilişkisi olduğunu gördüm. Büyük çoğunluğu, iyi niyetli bir hevesle partiyi kurmuşlar. Kimisinin parası var ekibi yok, kimisinin ekibi var parası yok. Kimisinin ne ekibi ne parası ne de kapasitesi var.

Ben bir şey demeden; nezaket icabı bir kısmı sizinle yol yürümek bizim için bir şereftir, dediler. Bir kısmı "hocam bize ne önerirsiniz nasıl yardımcı olabilirsiniz" diye görüş ve düşüncemi sordular.

Bende birbirinizden hiçbir farkınız yok. Nefisleri ayaklar altına almak gerekir. Geliniz hakka dayalı bir çatı altında birlik beraberlik olunuz. Bu ülkenin sorunlarını hep beraberce çözünüz. Birlik beraberlik olurken tripot gibi 3 ayağınız (Türk, Kürt, Arap vs.) olsun. Nasıl ki tripodun 3 ayağı bir gövdeye bağlı ise; sizin de ana gövdeniz insana, hakka, adalete, kardeşliğe büyük ve güçlü Türkiye olsun. Kendi nefsiniz için istemediğinizi başka kardeşiniz için asla istemeyin. Haktan, adaletten, kardeşlikten, barıştan, üretimden ve İslam Birliği davasından asla şaşmayınız. Bunlardan şaşarsanız eşyanın ve insanın tabiatına aykırıdır. İnsanın varlık sebebine, Allah'ın koyduğu kurallara aykırıdır. Allah yardım ederse; inşallah, bu şekilde ülkeyi ayağa kaldırmanız mümkün olur, dedim. Yalnız siz Allah'ın dinine yardım ederseniz ancak Allah size yardım eder. Allah'ın bu konuda vadi var ve haktır.

Gerçekten hizmet etmek istiyorlarsa, bu görüş ve düşüncelere sahip olanların eteğindeki taşı dökerek nefislerini ayaklarının altına alarak birlik beraberlik olmaları gerekir. Bu şekilde hayra motor şerre firen olabilirler.

Sizce hatalıysam, olması gerekeni sizler öneriniz. Ben hakkaniyete uygun olduğunu düşündüğüm için, bu şekilde öneri ve tavsiyede bulundum.
Selam ve dua ile...