Tarih ve Kültür Şehri BAYBURT (1)

Bayburt 3652 km kare yüzölçümü ve 85042 (2021) nüfusu ile Türkiye'nin en küçük illerinden biridir. Doğu Karadeniz sıradağlarının hemen güneyindeki Çoruh vadisinde yer alır. Kuzeyde Trabzon ve Rize ile doğuda Erzurum güneyde Erzincan ve batıda Gümüşhane illeri ile komşudur.

Bayburt Şehrinin tarihi M.Ö. 3000’li yıllara kadar uzanmaktadır. Şehir Azziler tarafından kurulmuş, M.Ö. 770-665 yılları arasında Kimmer ve İskitlerin akınlarına uğramıştır. Sonrasında Haldiler’in hakimiyetine geçen şehir, kısa bir süre Med’lerin eline geçmiş, sonra Pers hakimiyetine geçmiştir.

Xenophan, Anabasis adlı eserinde Bayburt’tan büyük, kalabalık ve zengin bir şehir olarak bahseder, o zamanki adı Gymnias olan Bayburt bir İskit şehridir. İskitler saka olarak tanımlanan Türklerdir. Bayburt yaklaşık olarak 5000 yıllık bir Türk şehridir.

Pontus krallığına M.Ö. 2.yy’dan itibaren bağlı kalan şehir, M.Ö. 40’lı yıllarda Roma İmparatorluğu’nun hakimiyetine geçer. Urartular döneminde yapılan Bayburt kalesi, Roma İmparatoru Justinianus döneminde onarılır. M.S. 705 yılında Emevilerin eline geçen Bayburt 715 yılında Bizanslılar tarafından geri alınmıştır. Türklerle Bizanslılar arasında 850 yılından sonra sürekli savaşlara sahne olan Bayburt, Müslüman Türklerin yerleşmeye başladıkları bir yer olmuştur.1048 yılından sonra bölgede yoğun Türk nüfusu oluşur. 1054 yılında Selçuklular tarafından fethedilmiş, 1081 yılında Selçuklu Devletine bağlı olan Saltuk oğullarının ve ardından Mengücek oğullarının egemenliğine geçmiştir.Önce Danişmentlilerin , sonra da Bizanslıların eline geçen Bayburt’u Trabzon Valisi Teodor Gabras geri alarak kendi egemenliğini ilan etmiştir. Bayburt Moğol istilasıyla büyük bir yıkıma uğrar. Anadolu Selçuklu Sultanı Süleyman Şah’ ın kardeşi Mugusiddin Tuğrul Şah 1200 – 1230 yılları arasında Bayburt kalesini yeniden yaptırırcasına tahkim ettirmiştir.

Bayburt Kalesine Çin-ü Maçün kalesi de denilmektedir. Bunun sebebi kalenin Batı ve Güney dış yüzeylerinde tezyinat olarak mor firüze çinilerin kullanılmış olmasıdır.

14. Y.Y. da Bayburt Akkoyunlu Devletinin kuruluş ve tarih sahnesine çıkış yeri olmuştur. Akkoyunlu İdaresi 17 Ekim 1514’ te Yavuz Sultan Selim’ in veziri Bıyıklı Mehmet Paşa’nın Bayburt’un fethiyle görevlendirilmesine ve fethin gerçekleşmesine kadar sürmüştür. Fetihten sonra Osmanlılarca Sancak Merkezi yapılmış Erzurum, Tekman ve İspir Bayburt’a bağlanmıştır. Evliya Çelebi Fatih’in 3000 Tireliyi Bayburt’ta iskana mecbur ettiğini yazar.

1828 yılında Ruslar şehri işgal etmiş, Serasker Osman Paşa topladığı kuvvetlerle Rusları Aydıntepe’ de büyük bir bozguna uğratmıştır. Ancak daha sonra takviye kuvvetlerle geri dönen Ruslar, Serasker Osman Paşayı Kelkit’e kadar geri çekilmek zorunda bırakmışlardır. Ruslar Aydıntepe’de yenilmenin etkisiyle Bayburt’u yakıp yıkmıştır. Fransız gezgin Texie Rusların bu tahribatını anlatır. Bu işgalin acısı Bayburt’lu Zihni’ nin ünlü koşmasında dile getirilir.

Vardım ki yurdumdan ayağ göçürmüş, Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı,

Camlar şikest olmuş, meyler dökülmüş ,Sakiler meclisten çekmiş ayağı.

Rus işgali Ekim 1829 yılına kadar devam etmiştir. Kale içindeki mahalle bir daha onarılamayacak ve içinde yaşanamayacak şekilde tahrip edilmiştir. 1. dünya savaşında Rus kuvvetleri 2 Mart 1916 tarihinde Kop’a varmış, burada Türk Askeri ve Bayburt halkı büyük bir direnme göstermiş ve bu savunma tarihe “2.Plevne Savunması” olarak geçmiştir.

Tuncay Oruç