yerelhayat @ hotmail.com

BAYRAM SİNAN GÖNLÜMÜZDE

PENDİK UĞUR KURU TEMİZLEME DÜKKANININ KURUCUSU, ALLAH DOSTU, HAYIR HASENAT SAHİBİ, GÜZEL İNSAN, ABİM BAYRAM SİNAN HAK’KA YÜRÜDÜ.

 

Bayram Sinan’a Allah’tan rahmet, yakınların ve tüm Pendik’e baş sağlığı dilerim. Pendik'te ünü ilçe, il ve yurt dışına çıkmış yüzlerce isim, marka, kurum ve yer var. Bu markalardan biri de hiç şüphesiz ki: UĞUR KURU TEMİZLEME’dir.

Pendik’in en sevilen isimlerinden biri olan Uğur Kuru Temizleme’nin kurucusu Bayram Sinan'ı ne kadar tanıyorsunuz bilmiyorum. Oysa ben çocukluk günlerimde de olsa Bayram Sinan'ın Menekşe Sokakta açtığı Uğur Kuru Temizleme’nin ilk dükkânını dün gibi hatırlıyorum.

Bildiğiniz gibi İstasyonu sahile bağlayan Gazipaşa Caddesi Pendik Belediyesi (şimdiki kuşlu park) önünde ikiye ayrılır, bu sokaklardan birinin adı İsmet Paşa, Caddesi, diğerinin adı Gazipaşa Caddesi’dir. Gazipaşa Caddesi İstasyondan (Marmaray’dan) aşağıya dümdüz giderek Vapur iskelesine (İDO’ya), İsmet Paşa Caddesi 30 derecelik bir açı ile Motor İskelesine bağlanır.

İşte tam bu noktada Gazipaşa'ya soldan ok gibi saplanan sokak; Menekşe Sokak’tır. Çarşı ile Tavuk Pazarı'nı birbirine bağlayan Menekşe Sokak'ta: Bahçe içinde üç ahşap ev ile Konak Sineması, Menekşe Oteli ve Gazcı İbrahim Ağabey'in bulunduğu üç iş yeri yer var. Ecnebi (yabancı) filimler oynatan Konak Sineması sokağın hayat kaynağı, Konak Sineması’nın perdesinin altında açılan Uğur Kuru Temizleme’de, Pendik'in ilk kuru temizlemecisidir.

 

Bolu Gerede doğumlu olan Uğur Kuru Temizleme sahibi Bayram Sinan, 1934'ün tatlı bir bahar günü Bolu Yağbaşlar Köyünde dünyaya geldi. Bayram, doğar da anne Hayriye Hanım ile baba Sezai Bey sevinmez mi? Sevinir tabii. Bu sevinle konu komşuya yemek, çocuklara şeker dağıtılır. Dağıtılan her şekerle sevinen çocuklar Yağbaşlar Köyü’nü bir anda bayram yerine çevirir. Sinan ailesinde sevinç, köyde tatlı bir heyecan vardır.

Bu sebeple de 2.300 gram ağırlığı 48 cm boyunda doğan bu bebeğe “Bayram” adını koyarlar. Bebek kiloda hafif, boyda da kısadır ama bir iki ayda toparlanıp, önce emeklemeye sonra yürümeye başlar.

 

1930'lu yıllar yokluk yıllarıdır. Yedi düveli dize getiren halk: 1911’de Balkan, 1915’de 1. Dünya savaşı ve 1919’da Kurtuluş Savaşı boyunca o cepheden bu cepheye koşmuş, boynuna atılan kemendi paramparça ederek yeni bir devlet kurmuştur.

1945-50 ise ikinci dünya savaşı yıllarıdır. Ülke perişan, halk bitkin, elde avuçta bir şey yoktur. Tüm bu yokluklara rağmen eğitimin önemine inanmış Sezai Bey, Bayram'ı ilkokula göndermekte hiç tereddüt etmez. Bayram da Bayram hani! Birkaç ayda okumayı söküp, yazmaya başlar. Bir iki derken üç bitmiş, sıra Ortaköy'deki 4 ve 5. Sınıfa gelmiştir.

Hiç düşünmez üç kilometrelik yolu her gün yürüyerek Yağbaşlar'dan Ortaköy'e gidip, gelir. Sonbaharda iliklerine kadar ıslatan yağmur ve lastik çizmeden yukarılara taşan çamur, kışın kar tipi ve dondurucu soğuk, sıcak yaz günlerinde kavurucu güneş.

Çocukluk günleri gibisi var mı? Ekmek elden su gölden misali. Yazın çelik çomak oynamak, kışınsa soba etrafında halka olup kestane eşliğinde masal dinlemek. Çocukların olmazsa olmazı közde pişen patatesle üç ya da beş taş oyunu. Hayvan peşinde koşuşturmaksa başka bir güzelliktir. Yaylalarda yayılan meleyen kuzular, böğüren inekler, kişneyen atlar.

İlkokul bitince her çocuk gibi Bayram’ın işi de hayvanları otlatmaktır. Sabah ahır, akşama kadar dere tepe….

Kim derdi ki bir gün Mevlüt, Ankara' dan gelecek ve Bayram'ın aklını çelecek. "Bayram, seni çok severim ama bu çiftin çubuğun sonu yok. Gel Ankara'ya gidelim. Bizim kuru temizleyicide çalışır, meslek edinirsin. İş kolay, meslekse ülkemizde yeni ve önü açık. Kırma beni. Gel Ankara'ya gidelim." der

O gün Bayram için yolun başlangıcıdır. 1938'de Kahire'den Ankara'ya gelen Mısırlı Bekir Nistek Bey'in çalıştırdığı dükkan: Ankara'nın ilk kuru temizleme dükkânıdır. Günün son teknolojisi ile dizayn edilen pırıl pırıl dükkân Bayram'ın hoşuna gider. Oysa dükkânda basit birkaç makine ile iki el ütüsü, bir yıkama havuzu ve bir kurulama alanlarından başka bir şey yoktur.

1950'de çıraklığa başlayan Bayram, 1955'e kadar burada çalışır. 1955’de askere giden Bayram, İstanbul Harbiye'de askerlik yapar. Bolu'nun küçük bir köyünden önce Ankara'ya oradan da İstanbul'a gelen köylü Bayram Sinan ne ister?

Celal Bayar ve Adnan Menderes'in elbiselerini temizlemek kimin haddine? Sen Bolu'nun küçücük bir köyünden kalk Ankara'ya oradan da İstanbul'a gel sonra da Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın, Başbakan Adnan Menderes'in gömleğini ütüle dile kolay. Bayram'da bir çalım ki, sormayın gitsin.

Kısa zamanda bilgi ve görgüsünü geliştiren Bayram için, İstanbul bir başkadır. Askerlik işte. Ne günler geçer ne anılar biter. "Hiç unutmam, kışladayım. Beni general çağırmış. Benim gibi bir erin generalle ne işi olur? Ezilip, büzülerek generalin odasına gittim. O ne! General, bir koltukta, babam diğer koltukta. Çok duygulandım." Olaysa harp malulü eski bir gazi alan Babam Sezai’ye generalin gösterdiği hürmettir.

Babası, ülkesi ve asker ile gurur duyan Bayram, bir hafta da izin koparınca babası ile İstanbul’da bir iki tur atar. Eminönü’nde; Mısır Çarşı’sı ve Kapalı Çarşı’yı, Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi’ni gezer.

Sanayin ve ekonominin kalbi İstanbul; ilim İrfan yuvası, İstanbul, büyük bir şehirdir. O gün. “Ben İstanbul’da olmalıyım.”, diyerek İstanbul'da kalmaya karar verir.

1957'de Beşiktaş'ta yeniden çıraklığa başlayıp, Fatma Hanım'la evlenen Bayram'ın bir elinde fırça öbür elinde gömlek. Günler ayları aylar yılları kovalar Bayram, kalfalıktan ustalığa terfi eder. Sırada dükkân açmak vardır. Her usta gibi kendi işyerine sahip olmak onun da hakkıdır.

İstanbul haritasını duvara çivileyip, işaretleyerek İstanbul’u İlçe ilçe, semt semt gezer. Eşe dosta sorar, Eminönü, Kadıköy, Kartal derken Pendik'e gelir. Geliş o geliş.

Küçük ama sevimli bir kasaba olan Pendik, Bayram Ustanın yeni mekânıdır. 30 binler civarındaki Pendik nüfusunun 15 bini Merkezde, 5 bini Sapanbağları'nda,  yaşarken, Taşlıbayır'da 2 bin, köylerde 5 bin kişi vardır ve Pendik'in uçsuz bucaksız ovaları henüz bom boştur.

 

Yanyalıların çoğunlukta olduğu merkezde en güzel sokak bugünkü gibi yine Gazipaşa Caddesi'dir. İstasyonu Pendik Vapur İskelesine bağlayan Gazipaşa' da bir elin parmakları kadar dükkan var.

Köşede İsmet Ağabey'in büfesi, altında Amele kahvesi ve Can Lokantası ile Foto Baki, Alt köşede Bakkal, Manav Ahmet Ağabey ve bugünkü heykelin yerinde Gözlüklü Hasan Amca'nın Hürriyet Kırtasiyesi, yanında İtimatlı Kuruyemişçi Babam Ömer Telli. Köşede Karınca, Ticaret Bankası, Tatbak, Gözde Ekmek Fırını ve Petek Pastanesi. Sonra; Helvacıoğlu Gıda, Mahmut Toptan, lokanta, börekçi, Camcı, Berber ve Altın Kasap. Bir o kadar da karşı sırada. Başka mı? İsmetpaşa'da bir iki dükkân, Hat Boyunda bir kahve ve börekçi. Hepsi olsa olsa 50 dükkân.

 

Köydeki bir çift öküzü satıp, Pendik'le kucaklaşan Bayram Usta: Hoş sohbet, güler yüzlüdür. Samimiyeti ve alçak gönüllülüğü ile kısa sürede Pendik ile kaynaşır. Birbirine destek olan esnaf Bayram Ustaya kucak açıp kol kanat gerer. Konak Sineması sahibi Sacit Bey, İşletmeci Leman Can, Menekşe Otel sahibi Osman Bey, Kuru yemişçi Ömer Telli ile Petek Amca Bayram Sinan’a destek olan isimlerden bir kaçıdır.

 

Tahta parçaları ile yaptığı tezgâh, gaz ocağında ısıttığı el ütüsü Bayram Usta'nın ilk yol arkadaşlarıdır. Ancak dükkânı açtığı gün hiç iş gelmez. Ertesi gün yine gelen giden yoktur. Zira birkaç yıl önce açılan Güven Yıkama ile Kolacı Mehmet tüm Pendik'te tanınmakta, Uğur Kuru Temizleme ise açılalı birkaç gün olmuştur. Bir iki derken bir hafta geçmiş ama gelen bir tek müşteri yoktur.

 

Bayram Usta'nın canı sıkkın, morali bozuktur. Hayırlı olsuna, sohbete, çay kahve içmeye gelen çoktur ama iş henüz yoktur. Onuncu gün; kapı önünde elini cebine atıp, dükkanın anahtarı aramaya başlar. Amaç kapıyı kiltleyip, köye gitmektir. Anahtar neredeydi derken bir de ne görsün mal sahibi Sacit Bey karşısında. Yol yordam bilen gönül dostu Sacit Bey'in:  'Telaşlanma Bayram! Bugün olmaz, yarın olur. Birkaç gün daha sabret!" sözü Bayram’ı sakinleştirir.

Bayram’ın İlk müşterisi Kalaycı Ahmet'tir. Stadyum Sokak’ın (Namık Kemal Caddesi) Dere Sokak (Lokman Hekim Caddesi) ile birleştiği noktada kalaycılık yapan Kalaycı Ahmet, Bayram Usta'nın ilk müşterisi olur.

Elinde bir file içinde iki pantolon, üç gömlek ve bir ceketle Uğur Kuru Temizleme dükkanına giren Kalaycı Ahmet: “Abi şunları temizleyebilir misin?, der.” Ahmet'i; Mehmet, Mehmet'i; Ayşeler izleyince: Ankara'da toprağa düşen tohum, Beşiktaş'ta fidan, Pendik'te ise ağaç olur.

Bir yatak ve üç beş mutfak eşyasından ibaret bir göz oda, el yapımı derme çatma tezgâhla işe başlayan Bayram Usta, "Önce düzen, sonra kazan." düsturu ile durmadan dinlenmeden çalışıp, kendisini toparlar.

Pendik hızla büyümekte, Bayram Usta da ailesinden aldığı ilk terbiye ile Pendiklinin gönlünde yer etmektedir. Bu hengâmede en büyük yardımcısı da Konak Sineması makinisti Ali'dir. Ali'nin hemen her gece "Elbisenizi mi temizletmek istiyorsunuz? Uğur Kuru Temizleme emrinizde" anonsu Bayram Ustaya büyük bir destek olur.

Kardeşlerini ve çocuklarını köyden getirten Bayram Usta, önce Kartal'a sonra da Sapanbağları'na birer şube açar. Amaç: Yaptığı işin en iyisini yapmak, büyümek ve biraz daha büyümek...

 

1972 Bayram Usta için felaket yılıdır. Önce eşini kaybeder sonra dükkânı yanar. Dünkandaki tüm takım taklavat ve dükkana gelen tüm elbiseler bu yangında kül olur.

Emniyet ve Belediye gibi kamu kurumları ile 7'den 70'e tüm Pendiklinin sevgisini kazanan Bayram Usta’ya yüzlerce Pendikli canın sağ olsun demekten çekinmez. Yangın ertesi elbise üstüne elbiseler dükkâna taşınır. Sigortadan zor zahmet aldığı para ile elbiseleri tazmin edip, yeniden işe başlayan Bayram Usta, Zeliha Hanım’la ikinci evliliğini yaparak en büyük yardımcısına kavuşur.

 

Severek çalışan, severek yaşayan ve yaptığı her işi seven Bayram Sinan için doğruluk, dürüstlük, öncelikli ilkelerdir. Çalışmak helal kazanmak Bayram Ustanın olmazsa olmazlarıdır. Yalan ve dolan, kandırmak ve kandırılmaksa birer kirliliktir.

Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü ve Pendik Kaymakamlığı başta olmak üzere aldığı onlarca kalite ve başarı belgeleri ile haklı bir gurura sahip Bayram Sinan Pendiklinin gönlündedir.

10 kişi, son model bir Alman yıkama makinesi, bir kuru temizleme makinesi ve beş ütü bir presle her gün 100 parça elbise ile temizleyip, binlerce Pendikliye hizmet üreten Uğur Kuru Temizleme Pendik’in önemli bir markasıdır.

 

Temizlenebilecek hemen her lekeyi söken, her tür kumaş ve dikişe olur diyen Bayram Usta, boya için "Bakalım" der. Zira her kumaşın farklı bir emme gücü vardır. İşse biraz risklidir. Kumaşı ayırmak, dikişi bozmamak oldukça zordur. Herhangi bir müşteriyi üzmek, kırmaksa Bayram Usta'nın lügatinde yoktur.

 

Adnan Menderesle tanıştığı çocukluk günlerinden beri siyasetin hem içinde hem dışında olan Bayram Usta, Menderes'ten övgüyle bahsederken. Erbakan için: "Hoca bir tane."der. Selamet'ten Refah'a uzanan çizgide İslam'dan hiç taviz vermeyen Uğur Kuru Temizleme sahibi Bayram Sinan, hep ılımlı bir portre çizer. "Milletimi ve memleketimi çok severim" diyen Bayram Sinan için sevgi ve hoş görü her şeyin başıdır. Her zaman, "Okumadan, incelemeden, araştıramadan doğruları bulamazsınız. Dürüst olmak, erdemli olmak hepimizin olmazsa olmazlarıdır" der.

 

Pendik Sanayi Sitesi, İrşat Cami ve İmam Hatip Lisesi gibi hayır hasenat işlerinde daima önde olan Pendik'in ilk Kuru Temizlemecisi Bayram Sinan, bugün aramızda yok

Bolu’daki evinde istirahat halindeyken aniden fenalaşan Bayram Sinan önce Bolu devlet hastanesine sonra Pendik Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirildi. Doktorların tüm müdahalesine rağmen hayata yeniden dönmedi.

3 Temmuz 2025 Perşembe günü Hak’ka yürüyen Bayram Sinan, 3 Temmuz 2025 Perşembe günü Pendik Sahil Camii'nde, ikindi namazı sonrası kılınan cenaze namazı ile tekbir dua ve gözyaşları arasında Tavşantepe Mezarlığı'nda toprağa verildi. Pendik protokolü, Pendik eşrafı ve yüzlerce Pendiklinin yer aldığı törende gözyaşı sel oldu.

 

81 yıllık yaşamında bir tek karıncayı bile incitmeyen, Allah dostu, gönül adamı, hayır ve hasenat sahibi abim Bayram Sinan’a Allah’tan rahmet kederli ailesi başta olmak üzere tüm Pendiklilere baş sağlığı diliyorum.

Mekanın cennet bahçelerinden bir bahçe olsun güzel insan. Pendik seni ve Uğur Kuru Temizlemeği unutmayacak.

Lütfen kopyalamayın, yazarın ismi ile paylaşın 

Mustafa Nazım Telli

Eğitimci Yazar