Kurucu başkanlığını rahmetli dostumuz Kuyumcu Fuat Şengül'ün yaptığı kısa adı PENDEF olan Pendik Dernekler Federasyonu, güzel bir Aralık akşamında mekanı gibi gönlü de güzel olan Hüsamettin Elçi Beyin Duduzar'ındaki ev sahipliğinde Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin ile birlikte üyesi olan STK yönetimlerini ağırladı.
Pendik yerel basın mensuplarının da davetli olduğu toplantı Kaz eti ikramıyla başladı. İkramların ardından STK temsilcileri kısaca kendilerini tanıtarak sözü ev sahibi Hüsmettin Elçi'ye bıraktılar. Hüsamettin Elçi, Pendik'in Sivil Toplum Temsilcileriyle bir arada olmanın kendisi için mutluluk veren bir husus olduğunun altını çizerek, yapacakları çalışmalarda her zaman yanlarında olduğunu ifade etti.
Hüsamettin Elçi'nin alkışlar arasında tamamlanan kısa selamlama konuşmasından sonra söz sırası aynı zamanda Zonguldak Dernekler Federasyonu Başkanlığını yapmakta olan PENDEF Başkanı Ziya Özcan'a geldi. Ziya Öncan, başta Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin olmak üzere bütün katılımcılara davetlerine icabet ettikleri için teşekkür ederek, kuruluşundan beri PENDEF'in varlık nedeninden söz edip, program sonunda Başkan Cin ve Ziya Öncan tarafından rozetleri takılan yeni katılımcı STK'lar ile geldikleri noktanın memnuniyet verici olduğunu ifade etti.
SÖZ CİMRİ BAŞKAN'DA
Programın son konuşmacısı Kaz ikramının asıl misafiri olan Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin'e geldi. Davetin bir kaç kişilik özel bir ikram olduğunu düşünerek geldiğini ifade ederek sözlerine başlayan Başkan Cin, gördüğü katılımdan duyduğu memnuniyetin altını çizerek, Pendik için neler yaptıkları hakkında mini bir sunum yaptı. Göreve geldikleri ilk yıl açık veren bütçenin hemen ardısıra sıkı bir yönetimle fazla verdiğini ve her yıl fazla vermeye devam ettiği belirtti. Kimsenin hakkını kimseye yedirmemek için gayretle çalıştıklarını ve bu bütçe fazlası yüzünden kendisine Cimri Başkan denildiğini belirten Başkan Cin, katılımcılardan dikkat çeken bir alkış alan "Evet cimri olduğumuz doğrudur ama cimriliğimiz yatırımlarda değil, gereksiz harcamalardadır" cümlesini söyledi."
GÖRDÜKLERİMİZ
Adından da anlaşılacağı gibi PENDEF, Pendik'te faaliyet gösteren dernekleri bir çatı altında toplamak için kurulmuş, bizim de gazeteci olarak kuruluş çalışmalarına en yakından şahitlik ettiğimiz bir Federasyondu. Nitelik olarakta Türkiye'de bir ilkti. Rahmetli Fuat Şengül, derdini anlatıncaya kadar çok yorulmuş ama her türlü olumsuzluğa rağmen kurma çalışmalarından vaz geçmemişti. İşin içinde STK tecrübesi herkesten fazla olan Sakaryalılar Dernek Başkanı Yaşar Saka'nın, STK kurucusu bir Avukat olarak daha sonra Pendik Belediye Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuş Av.Ramazan Öztürk'ün bulunması ve diğer kurucu derneklerin de bu oluşuma inanarak omuz vermeleri neticesinde PENDEF'in zor şartlarla da olsa kurulmasını sağlamıştı.
Bugün programda Kaz etini tadarken zihin dünyamda da Kurucu Başkan Rahmetli Fuat Şengül'ü düşünüyordum. PENDEF adına hayal ettikleri gerçekleşmiş ve PENDEF Pendik Belediye Başkanını ağırlıyordu. "Başardın Fuat kardeşim" dedim içimden. İşte Pendik'in her coğrafyasından temsilcilerin bulunduğu, amblemiyle vatanın birliğine, bütünlüğüne kardeşliğe hizmet eden, "Yedi Bölge Tek Gölge" gibi bir sloganla ülkenin bölünmez bütünlüğüne hizmet eden bir Federasyon. Bir kişi inandı ve bugün o bir kişinin yaktığı mumla binlerce kişi aynı çatı altında toplandı.
PENDEF NEDEN ÖNEMLİ
Ayrışmanın had safhaya ulaştığı, toplumsal fay hatlarının iyice derinleştiği günlerden geçtiğimizi söylersem fazla abartmış olmam sanırım. Ülkenin dört bir yanında bu topraklardan bir parça koparmak için avucunu ovuşturan düşman sürüsü bir köşeye sinmiş bizim birbirimize girmemiz için dua ediyor. İşte tam da böyle zamanlarda ülkenin her bir yanından gelmiş, farklı coğrafyaların, farklı kültürlerin etkisi altında yetişmiş insanların PENDEF gibi oluşumların çatısı altında tanış olmaları çok ama çok değerli. Sadece bir ilin dernek çatısı altında varlığını sürdürmek hemşehricilik adına güzel olsa da PENDİKLİ olmak, büyükşehir hayatında yaşadığı her kültürle hemhal olmak için PENDEF gibi oluşumlar şarttır ve çok da faydalıdır.
GELİN TANIŞ OLALIM, İŞİ KOLAY KILALIM, SEVELİM, SEVİLELİM, BU DÜNYA KİMSEYE KALASI DEĞİL
Yukarıdaki dizelerin sahibi Anadolu Erenlerinden Rahmetli Yunus Emre, bugün yaşıyor olasaydı özellikle büyükşehirlerde bu tür oluşumların öncülerinden biri olurdu. Zira insan genelde tanımadığına mesafeli ve hatta düşmandır. Oysa ancak tanıdığınız zaman anlarsınız güzelim Anadolu topraklarının her ama her coğrafyasının memleket sevdasıyla yoğrulmuş, civanmert insanların yaşadıkları coğrafyalar olduğunu. Tanış olmanın yolu da gönüllü olarak aynı çatı altında hemhal olmaktan geçer. Ve bir bakarsınız ki, bu memleketin Rize'si neyse Antep'i de odur. Aydın'ı neyse Erzurum'u da odur. Bu memlekette Ana; Tunceli'de de Ana'dır, Tekirdağ'da da, Muğla'da da. Onun için diyoruz ki, GELİN TANIŞ OLALIM...
Hatta tanış olmak zorundayız
çünkü DÜNYA SAHNESİ BİZİ ÇAĞIRIYOR...