yerelhayat @ hotmail.com

O KAFA DEĞİŞMELİ

Lise üzerinde eğitim veren üniversite; bir mesleği profesyonel olarak yapma bilgi, beceri ve ehliyeti veren eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan kurumdur.

Devleti Ali’ye Osmanlı İmparatorluğu’nda kurulan ilk üniversite 1846 yılında İstanbul’da açılan Darülfunun’dur. Birkaç gün öğretim yapan Darülfunun, savaşlar ve medrese baskıları sebebiyle kapanmış, 1900 yılında yeniden açılan Darülfünuna kız öğrenciler 1914 yılında girmişlerdir. Bu günkü anlamda açılan ilk üniversite ise 18 Kasım 1933 günü açılan İstanbul Üniversitesidir. 1944 yılında İstanbul Teknik, 1946 yılında Ankara Üniversitesi açılmıştır.

İlk, orta ve lisede 12 yıl okuyan çocuklar, bir üniversite sınavına girerek üniversitede okurlar. 2 milyonun üzerinde öğrencinin girdiği sınavı kazanmakta zordur.  Tıp fakültesine girmek için Türkiye’de ilk 2 bine hukuk fakültesine girmek için ilk 5 bine girmek zorundasın.

Özet ile üniversite bir iş kapısı, üniversiteye girmek de zordur. Bu zoru başarmış çocuklarımız için; bir profesörün, “Evleri fuhuş evleri”, “Gördüğüm var” demesi bir hezeyandır

Fuhuş: Para karşılığı cinsel ilişki, fuhuş evi: Para karşılığı cinsel ilişki yapılan ev demektir. Bu profesör kızlarımızı ve kızlarımızın evinin içini nasıl gördü? Profesörün işi ders vermek mi, öğrenci evlerini gözetlemek mi? Gitti gördü ise profesöre, “Senin orada ne işin var demezler mi?”

Hocanın işi, öğrencisinin kötü ve çirkin işini halkın önünde ifşa etmek mi? Öğrencisini iyiye ve güzele döndürmek mi?

Bu ülkenin %99’u Müslüman, %99’da Türk’tür. Fuhuş Türk töresinde de İslam ahlakında da yasaktır ve suçtur. Fuhuş yapanı kimse sevmez, hiçbir kız fahişe olmak istemez. Bizim kızlarımız da oğlanlarımızda namusludur. Öylesine namusludur ki çanının verir, namusunu vermez. Tarihin sayfaları binlerce kızımızın hazin hikâyesi ile doludur. Kimi namusu için çanına kıymış, kimi katil olmuştur.

Kızlarımıza ve oğlanlarımıza dil uzatanlar, siz hangi milletten hangi dindensiniz? Neymiş üniversitede devam %30’larda %40’lardaymış. Öğrenci okula gitmiyormuş. Baba da, annede çocuğu okula gönderecek para mı var mı? 83 milyonluk ülkede 20 milyon çalışıyor, binlerce çalışanımızın aldığı para asgari ücret, enflasyon % 20’lerde.

Binlerce üniversite mezununun iş bulamamış, binlerce üniversite mezununun mesleğinin dışında başka işlerde çalışıyor, binlerce üniversite mezunu tezgâhtarlık, garsonluk, inşaat işçiliği gibi basit işlerde çalışıyor. Gelecek kaygısı yaşanan çocuklarımızın hayallileri yıkık. Her birinde bir başka endişe var.

İlk, orta ve lisede sınıfta kalmayı kaldırdık. Kitapların içini boşaltıp, öğretmen liselerini kapattık, Her çocuğu üniversite kapısına yıktık. Köy kasaba demeden hemen her yere üniversite açtık. Her üniversite içine yurt yaptık mı, öğrencilere yemek veriyor muyuz? Öğrencilere cep harçlığı veriyor muyuz?

Sayın profesör bu konuşmayı üniversite sorunlarının çözüleceği, üniversite yönetim kurulu, YÖK gibi bir yerde yapsaydı bir şey demeyebilirdik, TV de halkın gözü ve kulağı önünde yapılan konuşma çözüm odaklı bir konuşma değil, kızlarımıza, oğlanlarımıza, Türk töresine ve İslam’a yapılan bir saldırıdır. Konuşma eğitim hayatımıza, cennet ile müjdelenen kızlarımızın okuma hakkına yapılan bir saldırıdır.

Eğitimin en üst kurumu üniversite, nüfusumuzun %50’side kızdır. Kızlarımıza yapılan her saldırı kalkınmamıza, bilime, tekniğe ve toplumun refahına yapılan bir saldırıdır.

Eğitime yapılan saldırı medeniyetimize yapılan saldırıdır. Bu saldırıyı kınıyoruz. Tüm Üniversiteler, hocalar ve öğrenciler bizimdir.

Mustafa telli

Etiketler: Mustafa telli, eğitim, kız, üniversite