Yerel bir gazeteci olarak yazmamız gereken öncelikli yazılar elbette hizmet verdiğimiz bölgeye ait yazılar olmalıdır. Fakat neticede biz de insanız ve öyle konularla muhatap oluyoruz ki, yazmamak, adam sende bana ne demek insanın içini acıtıyor. Bu yazıda işte o içimizi acıtan konulardan biri olarak yazmak zorunda kaldığımız bir yazı oldu.
Bazen birilerinin ağzından öyle bir cümle çıkıyor ki, laf desen laf değil, gaf desen gaf değil. Susmak ise şuurlu bir Müslüman için neredeyse mümkün değil. Sizinde bildiğiniz gibi son ve en büyük gafı Millet İttifakının ortaklarından Meral Akşener yaptı. Hem de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu yine Ekrem İmamoğlu'nun Zülüm 1453'te başladı diyen tayfasıyla birlikte ziyaretine giderek kabrini tekmelediği; Atamız İstanbul'un tek ve ebedi Fatihi, Cennet mekan Fatih Sultan Mehmet Han'a benzeterek, yetmemiş gibi de Cumhur İttifakı mensuplarına da Bizans göndermesi yaparak.
Akşener'in bu tavrından Millet İttifakının adayı olarak İmamoğlu'nu görmek istediği düşüncesini çıkaranlar olabilir. Biz işin burasında değiliz. Zira tavrınızı İmamoğlu'ndan yana koymak üzere emir aldıysanız çıkar aslanlar gibi adayımız İmamoğlu'dur dersiniz. Ama siz bunu yapmak yerine bu milletin gözbebeği, çağ açıp çağ kapatmış bir atasını sıradan bir belediye başkanı seviyesine indirirseniz bu millet sizi affetmez. Siz İmamoğlu'nu büyütmediniz, siz Fatih'i aşağıladınız. Bu millet de yeri geldiğinde size sandıkta gereken dersinizi en güzel şekilde verecektir.
Dahil olduğunuz ittifakı ayakta tutan HDP'ye karşı mertçe ortaya çıkıp "Bizim sizinle, bizim bölücülerle, bizim teröristlerle işimiz olmaz" diyemediğiniz halde milleti ahmak yerine koyup vatansever muhabbeti yapabilecek kadar ileri gitmenize milletin suskunluğu sizi asla aldatmasın. Bu millet gereken cevabı nerede ve nasıl vereceğini bilecek kadar feraset sahibidir. Emin olun bu son benzetmenizle kendinizi de partinizi de milletin gözünde yerle bir ettiniz.